20 Aralık 2009 Pazar

Bakış Açısı


Mucizevi bir sıvının içinde, tek hücreli bir yaşam formundan, fonksiyonel bir insana doğru 9 ayda evrimleşerek biçim buluruz. O geçirdiğimiz süreç öyle huzur vericidir ki... Dış dünyadan gelebilecek kötülükleri engelleyebilecek katman katman tabakaların nezaretinde, kelimelerin ya da rakamların sınırlandırılmış şekil, anlam ve seslendirilişlerine mecbur kalmadan, hissel bir boyutta iletişim kurarız sevdiklerimizle. Karanlığın içinde, yalnız ve evrene ait..

Ardından büyü bozulur, mucize dağılır. Doğarız. Doğarız ve bilinçsiz varsayılan bebek aklımızla bile ağlamaya başlarız bu duruma isyanımızdan. Çünkü isyanımız içine doğduğumuz dünyayadır, hissederiz...

Vahşi bir doğanın içine doğar ve hayatta kalmaya çalışırız. Hayatta kalma kavgamız delikanlıca bile değildir.

Daha çocuk yaştan ellerimize oyuncak diye, arabalar, silahlar verilir. Biz bu oyuncaklarla birbirimizi, ağzımızla silah sesi taklidi yaparak vururuz ya da araba sesi çıkararak geçeriz sağından. Amaç, yetişkin hale geldiğimizde araba talebi yaratabilmemizdir. Yine aynı yetişkin çağa geldiğimizde, çağ dışı kurumlara, örneğin ordu gibi, yargılamadan girebilmemizdir. Ya da oyuncak bebekler tutuşturulur elimize, saçını tararız, kıyafetini değiştiririz, makyajını yaparız. Büyüdüğümüzde de bu oyuncak bebeğe dönüşürüz.

Ardından sancılı okul yıllarımız başlar. Yozlaşmış ve yaratıcılıktan uzak şekilde eğitmeye çalışırlar bizi öğretmenlerimiz. Bu süreçte öğretmenlerimizin kusuru yoktur; onlar sadece, yüksekten verilen bu aciz sistemin uygulayıcılarıdır. Tepkinin hedefi olmamaları gerekir. Okul yıllarında zaman geçtikçe, teneffüsleri paylaştığınız arkadaşınızla, hayatı paylaşmamaya başlarsınız. Çünkü güdülenmişsinizdir. O sizin rakibinizdir. Süreç içinde sizi geçebilir. Aranıza mesafe koyarsınız. Hipodromdaki atlardan farkınız kalmaz en sonunda, ve at olduğunuzun farkında da olmazsınız. Çünkü sistem içinize işlemiştir, artık bilinçsel aydınlanma için çok geç kalmışsınızdır. Siz de onlardan biri haline gelirsiniz.

Okul yıllarını çalışma yılları takip eder. İş hayatı artık ahlaksızlığın ahlak sayıldığı bir dünyadır.
İşletmelerin amaçları kar sağlamaktır. Bir işletme; kar sağladığı sürece hayatta kalır. Kar sağlamaya giden yol etik olmak zorunda değildir. Bir eroin satıcısı ya da bir torbacı da ekonomi bilimine göre bir işletme ve ya işletmecidir. Para kazanmak için birilerini kandırmanız gerekir. Kaypak yavşaklar bu yüzden çok başarılı olur iş dünyasında. Siz dürüstlükten uzak bir yaşamdan emekli olursunuz zamanı geldiğinde.

Bu dünyada sistem çok net kurulmuştur. Daha siz bebekken, ilerde talep edesiniz diye bilinciniz oyuncaklar ile kasıtlı olarak şekillendirilir. Bunu televizyondan izlediğiniz tekrara dayalı beyin yıkama araçlarıyla desteklerler. Kurdukları sistemin bir parçası olabilesiniz diye size bu yozlaşmış eğitim sistemini verirler. Siz araştırmazsınız, araştırmayı bilmezsiniz, bunun için eğitilmezsiniz. Sessizce uyum sağlarsınız ve her hangi biri olursunuz. Sistemin parçası olan işlerde çalışabilmeniz için bu seviyeden daha bilinçli olmamanız gerekir. Dünya; büyük ölçekli bir pazardır, siz de bu pazarda alınıp satılan büyükbaş hayvanlarsınız.

.....

İçinde bulunduğumuz yılların insanlarının karakteristik özellikleri, bencil olmaları, çıkarlarını düşünmeleri, maddeye önem vermeleri, manevi hissiyatların huzurundan yoksunluğu tercih etmeleri, ego patlamalarının esiri olmaları ve bütün bunları başarı kriteri saymalarıdır. Dünya harika bir gezegenken boka dönüştü, bu yüzdendir üstündeki sineklerin varlığı.

.....

İnandığım dünya bambaşka, ama sahip olduğum daha da başka. İkisinin arasındaki mesafenin uzunluğu, mutsuzluğum ile doğru orantılı. İç dünyama kapanışlarımın ardındaki gerekçe bu. Bu manifestonun manik depresif içeriği de bu gelgitlerden kaynaklanır.

Bu ruh halinin yarattığı kişiliğe ve iç dünyaya sahipken senin çıkıp gelmen, benim bildiğim her şeyi sorgulamama yol açtı. Gerçek ''iyi''nin kalmamışlığına dair inancım bu kadar sağlamken seninle yollarımızın kesişmesi benim beyin fırtınalarımı şiddetlendirdi.

Sen, leşlerin ve akbabaların oluştuğu bu dünyada yetişen bir kardelensin. Varlığınla şaşkına döndüm, etkilendim, hayret ettim ve hayran oldum. Sürecimin gidişatını kökünden etkiledin. Artık bir labirent içindeyim. Yol göster..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder